Sadece 14 yaşında olan Siddarth Nandyala, sağlık alanında devrim yaratacak bir yeniliğe imza attı. Erken dönemde kalp hastalıklarını tespit edebilen “Circadian AI” adlı uygulamayı geliştiren genç mucit, özellikle sağlık hizmetlerine erişimin kısıtlı olduğu bölgeler için önemli bir çözüm sundu. Bu teknoloji, erken müdahaleye olanak tanıyarak insanların hayatını kurtarabilecek potansiyele sahip.
Kalp hastalıkları, dünya çapında en yaygın ölüm sebeplerinden biri olmasına rağmen, erken belirtiler çoğu zaman gözden kaçabiliyor. Bunun başlıca nedeni, hastalıkların tanısının çoğunlukla pahalı, invaziv testler ve ileri düzey görüntüleme yöntemlerine dayanması. Bu tür testler, herkesin ulaşabileceği imkanlar değil. Sonuç olarak, insanlar çoğu zaman kalp hastalıklarını ancak büyük bir kalp krizi ya da inme gibi ciddi komplikasyonlar sonrasında öğreniyor.
Nandyala ise, bu durumu değiştirebilecek bir çözüm geliştirmeye karar vermiş. Circadian AI, kalp hastalıklarının erken belirtilerini tespit edebilen, invaziv olmayan ve düşük maliyetli bir yöntem sunuyor. Smithsonian Magazine’e göre, bu uygulama, akıllı telefonun mikrofonunu kullanarak kalp atışlarını kaydediyor. Ardından, kaydedilen veriler gelişmiş gürültü engelleme teknolojileriyle temizleniyor ve bulut tabanlı makine öğrenimi algoritmaları tarafından analiz ediliyor. Sadece birkaç saniye içinde, uygulama aritmi, kalp kapağı problemleri, erken evre kalp yetmezliği ve koroner arter hastalığı gibi durumlara işaret eden kalp atış desenlerini tanıyabiliyor.
Circadian AI, kullanıcılara yalnızca potansiyel anormallikleri rapor etmekle kalmıyor, aynı zamanda ileri testlerin yapılması gerektiğinde önerilerde de bulunuyor. Klinik ortamda yapılan testlerde uygulama, kalp hastalığı belirtilerini %96’nın üzerinde bir doğruluk oranı ile tespit etti. Bu başarı, geleneksel tanı yöntemleriyle de doğrulanarak uygulamanın ne denli güvenilir olduğunu ortaya koydu. Ancak, şu anda uygulama yalnızca eğitimli profesyoneller tarafından kullanılabiliyor çünkü düzenleyici inceleme ve klinik doğrulama süreçlerinden geçiyor.
Yine de Nandyala, Circadian AI’nin potansiyelini yalnızca kalp hastalıklarıyla sınırlamıyor. Şu anda, uygulamanın akciğer hastalıklarını, örneğin zatürre ve pulmoner emboli gibi durumları tespit etme yeteneğini geliştirmek için çalışmalarına devam ediyor.
Yapay zekanın hızla gelişmesiyle birlikte, özellikle tıp alanında çok sayıda tartışma olsa da, Circadian AI gibi yenilikler, bu teknolojinin insan sağlığına ne kadar katkı sağlayabileceğini gözler önüne seriyor. Doktorları destekleyen yapay zeka sistemlerinden hayat kurtarıcı çözümlere kadar pek çok farklı alanda, bu teknolojiler hastalar ve sağlık profesyonelleri için önemli kolaylıklar ve faydalar sağlıyor.
