Haber

CHP’de “değişim” ne kadar mümkün?

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinden beklenen sonucun alınamamasının ardından CHP’de sular durulmuyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sonuçlara ilişkin “Kazanamadık ama ağır bir yenilgi olarak da görmüyorum” açıklaması, parti içinde “değişim” bekleyen kesimlerde seslerin yükselmesine neden oldu.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in değişiklik mesajlarının ardından ‘isim’ tartışmaları başladı. Peki değişim nasıl mümkün olacak? Sadece lider değişikliği ile yenilemek mümkün mü? İlkeler değişimde nasıl bir rol oynayacak ve reforma ihtiyaç var mı?


Özer SencarFotoğraf: DW/H. Köylü

“Kemikleşmiş yapı, düzeltilmesi zor”

DW Türkçe’ye konuşan Metropol Araştırma Şirketi Kurucusu Prof. Orta Doğu başta olmak üzere Ortadoğu ve Türkiye’de.Liderler seçim kazanır ve kaybeder.Dolayısıyla CHP’de 6 ay 1 yılda kemikleşen bu yapının düzelme ihtimali yok.Yönetim kurulunda birden fazla milletvekili var. CHP 5, 6 hatta 7 dönemdir. Atatürk gibi bir adam böyle kemikleşmiş bir yapıyı değiştirebilir” dedi.

Ekrem İmamoğlu’nun liderlik vasıflarının çok güçlü olduğunu da değerlendiren Sencar, “CHP’nin mevcut yapısı liderlik vasıfları yüksek birinin çıkmasına izin vermiyor. Ne genel merkez ne de teşkilatları buna izin vermez” diyerek İmamoğlu’nun tek seçeneği kendine yeni bir siyasi yol çizmek. olacağını savundu.

Tartışmaları yakından takip eden siyaset bilimci Dr. Burak Polis, DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı sisteminin artık güçlendiğini söyledi. “Partilerin doktrini” ve “parti kimliği” tartışmalarının geri planda kaldığına değinen Polis, “Bu sistemle liderler öne çıktı. 50+1 sistemi ideolojik farklılıkları kapatan bir sonuç getirdi. … Daha genel temalar siyasetteki ayrım çizgilerini belirlemeye başladı.” söz konusu.

ABD ve Macaristan gibi birçok ülkedeki sistemlerin artık “otoriterlik” veya “özgürlük” sınırında şekillendiğini belirten Cop, bu durumun siyasette de sığlığa yol açtığına inanıyor.


Burak PolisFotoğraf: Burak Polis

“Başkan her yerde”

CHP’deki sorunun Türkiye’deki genel sorundan bağımsız olmadığını vurgulayan Polis, “Türkiye’nin son 10 yıldır içinden geçtiği süreçte ‘başkanlık’ ve ‘tek adamlık’ eğilimi yerini aldı. Muhalefet partilerinde de bu çok açık” şeklinde konuştu: “90’lı yıllarda yapılan yasa değişikliğiyle, ne İnönü’nün ne de Ecevit’in kontrol edemediği bir parti, Deniz Baykal’ın hakim olduğu bir parti haline geldi. Bu eğilim güçlenerek devam ediyor. değerlendirmesini yaptı.

Polis, muhalefet olarak adlandırılan partilerin hiçbirinde “parti içi muhalefetin” güçlü olmadığına, örneğin vekil listesinin belirlenmesinde demokratik yolların izlenmediğine işaret ederken, mevcut “anti-demokratik eğilim” AKP’ye özgü, genel bir durum. Tabii faturanın en büyük payı AKP’ye ait.” Türkiye’ye götürebiliriz ama sadece AKP’den ibaret olmayan bir yapı var” dedi.

Hem Özer Sencar hem de CHP, parti yapısını ve sistemini değiştirmenin çok zor olduğu görüşünde. Araştırmacı Sencar, hatırlattı, “CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu, hem kendi seçmenine hem de muhalefet seçmenine seçime mutlaka gidecekleri havasını verdiler ve sonunda bir yenilgiyle karşı karşıya kaldılar. Seçmenin beklediği bu. Mağlubiyet doğru değerlendirilmeli ve sorumlular bunun hesabını vermeli” diye hatırlattı. Sencar’a göre normal kurallar çerçevesinde böyle bir yenilginin ardından hesap verme, sorumluluk alma, istifa etme, kenara çekilme adımları atılıyor. “Türkiye’de böyle bir gelenek yok” diyor. Sencar’a göre Türkiye ne yazık ki “Mağlubiyetin sebebi benim” diyen bir lider görmedi. Ona göre Kılıçdaroğlu bunu yapsaydı bir ilk olurdu. Ancak, “CHP seçmeninden böyle bir gelenek olmadığı için bu kadar güçlü bir tepki de yok” diye düşünüyor.

Kılıçdaroğlu’nun kongrede aday olup kazanacağını düşündüğünü de söyleyen Sencar, “Partilerde lideri delegeler, lideri de delegeler seçiyor. Yeniden başlayacak, ‘Ben varım’ diyecek. şimdi yenildiysem, bir dahaki sefere onu yeneceğim.’ CHP’nin bu yapısını düzeltmenin çok zor olduğunu düşünüyor.”

Kılıçdaroğlu | “Kemal Bey” hikayesi

Bu resmi görüntülemek için lütfen JavaScript’i etkinleştirin ve HTML5 videoyu destekleyen bir web tarayıcısına geçmeyi düşünün

CHP’deki “değişim” yerel seçimleri etkiler mi?

Muhalefet ve özellikle CHP yerel seçimlere giderken tüm kamuoyunun yakından takip ettiği bir süreç oldu. İttifakların devam edip etmeyeceği ve adayların nasıl belirleneceği konusunda da parti tabanlarında soru işaretleri bulunuyor. CHP yönetimi “yerel seçimleri açık farkla kazanacağız” iddiasında bulunsa da bu o kadar da kolay görünmüyor. Bunun için ittifakların yeniden kurulması kuraldır.

Özer Sencar’a göre muhalefet yerel seçimlerde ittifakla seçime girmeyecek. İYİ Parti ve HDP’nin 2019 yerel seçimlerinde fedakarlıklar yaptığını ve bu sayede birçok büyükşehir kazandığını hatırlatan Sencar’ın beklentisi şöyle:

“2024 yerel seçimlerinde CHP’den pek bir şey beklemiyorum. Etkili adım atacak kişi Erdoğan’dır. Erdoğan’ın İstanbul’a karşı konulmaz hırsı var. İstanbul, Erdoğan için her şeydir. Ne yaparsa yapsın oraya odaklanacaktır. Ankara’ya yakışır” Mansur Yavaş’ı devirecek aday bulabileceklerini zannetmiyorum. Ekrem İmamoğlu, Erdoğan için en riskli aday. Aday olmaya çalışırsa siyasi yasak devreye girecek” dedi. Sencar’a göre Erdoğan, İmamoğlu’nu engellemek için elinden geleni yapacak. Öte yandan Ekrem İmamoğlu ile parti arasındaki ilişkilerin haddini aştığına inanıyor. tamirat ve yenilenme”.Partisi de onu aday yapmıyor. Dolayısıyla CHP’nin elinde İstanbul’u vermemek için çok fazla silahı yok. CHP’nin İstanbul oyu yüzde 27,28. İmamoğlu yüzde 54 aldı. Böyle bir ismi başka nereden bulabilirler, ben pek ihtimal vermiyorum” dedi.

Siyaset bilimci Dr. Polis’e göre Cumhur İttifakı seçimlere daha organize girecek. Millet İttifakı’nın bu noktada birlikte hareket etmesinin elzem olduğuna dikkati çeken Polis, “Değişim arzusu sadece CHP’ye değil tüm muhalefet kesimlerine yayılan bir arzudur. Normal şartlar altında büyükşehirlerde siyasi akım yön değiştirir. Bu ortada. Muhalefet birlikte girerse kazanılabilir. Ancak siyasi iklim son baharda ya da seçimlerde. Ne göstereceğini yakında göreceğiz” diyor. Ekonomik adımlar konusunda Erdoğan’ın küçümsenmemesi gerektiğini anlatan Polis, seçime kadar atılacak adımların belirleyici olduğuna inanıyor.

Sencar ise Kılıçdaroğlu’nun büyükşehirlerde önde olduğunu ancak bunun “Erdoğan karşıtlığı” üzerinden sağlandığını düşünüyor. Sencar, “CHP üyesi olmayanların tekrar Kılıçdaroğlu’nun olduğu yere geri dönüp dönmeyeceğinden emin değilim, bunu yapmak çok zor. Bu nedenle büyükşehirlerde kaybetme olasılığı yüksek.”

“Yönetim değişirse yerel seçimlerde tablo tersine döner mi sizce?” Sencar, “Lider değişikliği ihtimalini de görmüyorum, olmayacak bir şey için de spekülasyon yapmak istemiyorum” yanıtını verdi. Ona göre Kılıçdaroğlu zaten görevinden ayrılmayacak.

DW Türkçe’ye VPN ile nasıl erişebilirim?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu